Sık Sorulan Sorular
Nöroloji, beyin, omurilik, sinirler ve kaslarla ilgili hastalıkların tanı ve tedavisiyle ilgilenen tıbbi bir uzmanlık dalıdır. Baş ağrıları, migren, epilepsi, inme (felç), Parkinson, Alzheimer, multipl skleroz (MS), sinir sıkışmaları, uyku bozuklukları ve beyin damar hastalıkları nöroloji uzmanlarının teşhis ve tedavi ettiği hastalıklar arasındadır.
Baş ağrıları stres, uykusuzluk, susuzluk, göz yorgunluğu veya tansiyon değişiklikleri gibi basit nedenlerden kaynaklanabilir. Ancak, şiddetli, uzun süre devam eden, aniden başlayan veya farklı belirtilerle (kusma, görme kaybı, bilinç bulanıklığı) birlikte olan baş ağrıları ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir. Sürekli baş ağrısı şikayetiniz varsa, bir nöroloji uzmanına danışmanız önerilir.
Migren, şiddetli ve zonklayıcı baş ağrıları, ışık ve ses hassasiyeti, mide bulantısı, kusma, görme bozuklukları gibi belirtilerle kendini gösterir. Normal baş ağrıları genellikle hafiftir ve istirahatle geçebilirken, migren atakları saatlerce veya günlerce sürebilir ve kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir.
Epilepsi, beyindeki anormal elektriksel aktivite nedeniyle ortaya çıkan tekrarlayan nöbetlerle karakterize edilen bir hastalıktır. İlaç tedavisiyle birçok epilepsi hastasında nöbetler kontrol altına alınabilir. Bazı durumlarda cerrahi tedavi veya alternatif yöntemler de uygulanabilir. Düzenli takip ve kişiye özel tedavi planı ile epilepsi yönetilebilir.
İnme, beyne giden kan akışının kesilmesi (tıkayıcı inme) veya beyin damarlarının yırtılması (hemorajik inme) sonucu oluşur. Hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, sigara, hareketsiz yaşam ve düzensiz beslenme gibi risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla inme riski azaltılabilir. Ani yüz asimetrisi, kol veya bacak güçsüzlüğü, konuşma bozukluğu gibi belirtiler fark edildiğinde zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.
Parkinson hastalığı, titreme (tremor), kas sertliği, hareketlerde yavaşlama ve denge kaybı gibi belirtilerle kendini gösterir. Ayrıca yüz mimiklerinin azalması, el yazısının küçülmesi, konuşma bozuklukları ve uyku problemleri de görülebilir. Erken teşhis ile hastalığın ilerleyişi yavaşlatılabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir.
Alzheimer, hafıza kaybı, düşünme ve problem çözme becerilerinde gerileme, kişilik değişiklikleri ve günlük işleri yapmada zorluk gibi belirtilerle kendini gösteren bir demans türüdür. Zamanla hastalık ilerleyerek bireyin bağımsız yaşamasını zorlaştırır. Erken teşhis, belirtileri geciktirmek ve hasta bakımını planlamak açısından önemlidir.
MS, bağışıklık sisteminin sinir hücrelerine zarar vermesi sonucu ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Belirtileri arasında görme kaybı, kas güçsüzlüğü, dengesizlik, konuşma bozuklukları ve uyuşma bulunur. MS’in kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, uygun tedavi yöntemleri ile hastalık kontrol altında tutulabilir.
Evet, uyku bozuklukları (uykusuzluk, uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu, narkolepsi) nörolojik kökenli olabilir. Uyku düzeninizde ciddi değişiklikler veya sürekli yorgunluk hissediyorsanız, nöroloji uzmanına başvurmanız önemlidir.
Botoks, migren, kas spazmları, distoni, felç sonrası kas sertliği ve aşırı terleme gibi nörolojik hastalıkların tedavisinde kullanılabilir. Uygulama doktor tarafından yapılmalı ve hastanın durumuna özel planlanmalıdır.
Hayır, unutkanlık stres, depresyon, vitamin eksikliği, tiroid hastalıkları veya uyku düzensizliği gibi birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Ancak ilerleyici hafıza kaybı ve günlük yaşamı etkileyen unutkanlık durumlarında mutlaka bir nöroloji uzmanına danışılmalıdır.
Beyin damar hastalıkları MR, BT (Bilgisayarlı Tomografi), Doppler ultrasonografi ve anjiyografi gibi görüntüleme teknikleri ile teşhis edilir.
Vertigo, iç kulak problemleri veya nörolojik hastalıklardan kaynaklanabilir. Baş dönmesi, dengesizlik ve mide bulantısı gibi belirtilerle kendini gösterir.
İyileşme süreci, felcin şiddetine bağlıdır. Erken müdahale ve fizik tedavi, hastanın fonksiyonlarını geri kazanmasına yardımcı olabilir.
Migrenin tamamen geçmesi her zaman mümkün değildir, ancak tetikleyicilerden kaçınmak ve doğru tedavi yöntemleriyle kontrol altına almak mümkündür.
EEG, epilepsi ve beyin fonksiyon bozukluklarını, EMG ise kas ve sinir hastalıklarını değerlendirmek için kullanılır.
Bazı nörolojik hastalıklar genetik yatkınlık gösterebilir ancak çevresel faktörler de hastalığın gelişiminde rol oynar.
Fitoterapi, bazı nörolojik hastalıklarda destekleyici tedavi olarak kullanılabilir ancak bilimsel olarak kanıtlanmış tedavi yöntemlerinin yerine geçmemelidir.
Risk faktörlerine sahip bireyler için beyin sağlığını korumak adına düzenli nöroloji kontrolleri önerilir.
Evet, migren, baş ağrıları, epilepsi ve hatta inme gibi birçok hastalık stresle tetiklenebilir. Stres yönetimi önemlidir.